19 Nisan 2009 Pazar

Tour de France'a hazırım.

Bacaklarımı hareket ettirince büyük acı çekiyorum şu an. Kaldı ki bacaklarımı hareket ettirmediğimde de hatrı sayılır bir acı hissi yok desem yalan olur.

Bugün bisiklet sürmeye karar verdim.

Hayatımda hiç bu kadar uzun bisiklet sürmemiştim. Tam 3 saat 1 dakika.

Hızlı da sürdüm. Bu başarımdan dolayı çok mutluyum şu an. 50 km civarı bişey yaptım sanırım. Bilmiyorum ne kadar iyi. Ama Lance dallaması yorulmasın diye önünde bir sürü takım arkadaşı varken ben tek başımaydım. Bir de dönüşte inanılmaz bir rüzgar vardı tersten. Biz kürekte sırttan diyorduk buna, ama bisiklette önden gelmiş oluyor sanırım. Her neyse gittiğin yöne ters yöndeki rüzgar işte. Sıçtı ağzıma. Önce kaskatı oldu bacaklarım. Sonra küçük küçük iğneler batmaya başlar gibi oldu tek tük. İğnelerin sayısı giderek çoğaldı ve tüm bacağımı kapladı sonra, şu anda da hareketsiz olduğum halde gitmiş değil sevgili iğneler.

Bisikletçilerin çektiği acının nasıl bir şey olduğunu anladım sanırım ama. İyi neyse de bu acı ne zaman gidecek ama ya ehe?

Hiç yorum yok: