28 Mart 2009 Cumartesi

Regensburg Günlükleri II

Beklediğiniz dosya konusu geldi sonunda! Çok tutulan ilkinden sonra, Regensburg Günlükleri Volume 2'yi de yazdım. Yazının ilerleyen kısımlarında, Almanya'da kızların teklif etmesi, esrar ve uyuşturucu partilerinin iç yüzü, ders aralarında öğretmenlerin de katılımıyla gerçekleştirilen orgy'ler gibi ilginç bilgilere rastlayacaksınız. Keyfim yerinde bugün nedense.

En son Regensburg'daki ilk günümü anlatmıştım. Açık konuşmak gerekirse sonra ne olduğunu pek hatırlamıyorum şu sıralarda.

Yurduma yerleştim. Yurt denemez, bildiğin ev. Ev arkadaşım var bir tane de, banyo ve mutfağı beraber kullanıyoruz. İsmi de Friedeman. Megadeth'te de Marty Friedman vardı, hayırlı bir alamet. Biraz pasaklı bir eleman sanırım; ama delikanlı çocuk, ilk izlenimim olumlu kendisi için.

Lakin eve gelmemden 2-3 gün sonra Friedeman ebeveynlerinin yanına gitti. Şu sırada yalnızım yani.

Çok fazla bar ve klüp var burada. Gece insanlar coşuyorlar, bağırıyorlar, taşkınlık yapıp sevişiyorlar. [Birileri yapıyor bunları, kim yapıyor fikrim yok] Biz de çıkıyoruz geceleri işte enternasyonel ekibimizle, eğlence anlayışıma ters biraz, ama bir sosyalleşme aracı bu en nihayetinde.

Bir kızdan baya hoşlanıyorum, en son lisede birine bu kadar hoşlantı duymuştum.[bu kelimeyi kullanmak için fırsat kolluyordum.] Mamafih kendisi bakmıyor bana pek. Bu durumdan rahatsızım diyebilirim. Lisedeki fahişe de bakmamıştı zaten. Bu arada tesadüf müdür nedir, hoşlandığım tüm hatunların yaşı benden büyük oluyor ya.

Ahanda kaldığım yer diye bu özensiz yazıyı bitiriyorum. Köprünün sağındaki sarı bina efendim.

3 yorum:

Unknown dedi ki...

Olm baya iyiymiş kaldığın yer ya manzarası falan çok romantik yani:)

Kızlar hakkındaki görüşlerini biraz daha filtreleyip sunarsan blogger dan sansür yemezsin Buğracım :)

Şaka bir yana çık, gez, sosyalleş, iç ve sıç..

Buğra dedi ki...

Yok olm ya ben kerstin'i istiyorum, kerstin de kerstin:) Bir hatundan date kopardım aslında cuma gününe biraz önce[ya da o benden kopardı] ama gideceğimi pek sanmıyorum sanırım.

Buğra dedi ki...

Bu arada ilginç bir detaydan bahsetmek gerekirse, burada herkes indie dinliyor ya. Indie dinliyorum de kapılar açılıyor direk ehueh:)