4 Ağustos 2013 Pazar

Yabanci

Eger her sey fani ise su an yasamaya devam etmemizin ne anlami var?

Iyi ya da kötü bir hayat yasadik. Bu hayatin biraz daha önce ya da sonra sonlanmasi neyi degistirir?

Camus'nün Yabanci romani diger birtakim sorularin yani sira bu sorular üzerine de egiliyordu. Düsen ucakta ya da söz konusu örnekte oldugu gibi daragaci önünde varoluscu/nihilist kalabileceksek ne mutlu! Aslinda ne mutlu'dan ziyade ne yazik, fakat en azindan tutarli bir durus.

Takip ettigi erdemler ya da felsefe adina vakur bir sekilde ölen kisinin korudugu tek sey tutarlilik olur. Ardindan cesaretini övenler olacaktir. Fakat gercek su ki, ölüm tatsiz bir sey ve son anlarinda nasil davrandiginin önemi yok, cünkü bir an sonra varolmayi birakacaksin.

Nihai dogrular varolmayabilir ve insan kavrami muhtemelen bir kurgudan ibarettir. Fakat, bunun ne gibi bir önemi var, anlamiyorum.

Insanlar ölmek istemez. ("I shall lie beneath the ground, but you, you will walk in the sun!")

Sonra adalet ister, birlik ve anlam ister. Ben baldirlari seviyorum. Bunlar kör bir iradenin -icgüdünün- tezahürü olsa da kurgulanan seyler degiller(sanirim). Ve yani sirf tanri ve nihai dogrular yok diye hadi hepimiz nihilist olalim olayi sacma. Dünya su an sacma. Üstinsan konsepti islemeyecekse de isleyen bir sistem bulabiliriz, degerleri üretebiliriz. Birkac degeri temel alip onlarin üzerine bir seyler insa edebiliriz.

Bunlar bunlar vuku bulurken öte tarafta, bizim yalniz ve güzel ülkemize, (amina kodumun) aydinlanma caginin isiklari 200 küsür yildir ulasamadi. Tanriyi diriltmekle, maglup olmus islam uygarligi paradigmasini yeniden egemen kilmaya calismakla ugrasiyoruz. Onun ötesinde, hala, topluma karsi devleti, bireye karsi toplumu koruyoruz. ABD de cökecek, cünkü oradakiler de gerizekali.

Hiç yorum yok: