10 Mayıs 2012 Perşembe

Merhaba,

Uzun süre sonra bugün saat 5 gibi gün içinde yapmam gereken her şeyi yapmış olarak eve vardım.(Biraz hile yaptım aslında, ama karıştırmayalım şimdi.) İki saat civarında uyudum. Arda'nın takımının UEFA kupasını aldığını gördüm, kavun kestim, yanına peynir ve rakı koydum. Buraya yazmak için oldukça uygun bir moddayım.

Bir önceki yazımdan sonra rüyada olduğunun bilincine varma olayı üzerine yoğunlaştım. Henüz muvaffak olamadım, herhangi bir taktik de izlemiyorum. Sadece her gün yatmadan, "Bugün farkedeceğim." diye düşünüyorum.

Rüya günlüğü tutmanın yararlı olduğunu duydum ve her gün yazmaya çalışıyorum. Başladığımdan bugüne gördüğüm rüyaların tırtlığını yorgunluğa bağlamayı tercih ettim, fakat doğrusu hayal gücümün kıtlığı beni oldukça hayal kırıklığına uğrattı. Oysa ki, hep içten içe bilinçaltımda yaratıcı bir insan olduğumu düşünmüşümdür. Örnek vermek gerekirse, geçen günkü rüyamda çorba içiyorum. Evet, rüya bu kadar.

İnsanlar çokça stres ve baskıdan bunaldıklarını, içlerinde biriktirip patlama noktasına geldiklerini düşünüyorlar. Benim de bazen böyle hissettiğim olmuyor değil. Fakat bunu mutsuzluğumuzu meşru kılacak bir mazerete dönüştürmemeli, o hissiyattan kaçınmamız bir yerde kendimize karşı görevimiz sayılabilir.

Mad Men'de annesinin mi ablasının mı ne, Peggy'e verdiği öğüt güzeldi.
"You're lonely, you get a cat, they live 13 years. Then you get another one and another one after that. Then you're done."

tapeler muhteşem "sen sevinçten uçman lazım lan sana götoş diyorum"
Karlie Kloss - Canlısı daha güzel, mimikler etc.

Hiç yorum yok: