18 Eylül 2010 Cumartesi

Blogu çerçöp fıkralarla doldurmak istemiyorum, ama şunlar hoşuma gitti, bulunsun madem. Ekşi sözlük'ten aldım bu arada. 3 yayını falan var gerçi şu an, milattan önce yapılmış espri herhalde :)

Tanrı Neden Doktora Alamadı?

1. Sadece bir yayını vardı.
2. Bu yayını İbranice'ydi.
3. Bu yayının referansları yoktu.
4. Hakemli dergide yayınlanmamıştı.
5. Hatta bazıları onun kendi başına yazdığından da şüpheliydi.
6. Dünyayı yarattığı doğru olabilir ama o zamandan şimdiye dek ne yaptı?
7. Başkaları ile işbirliği yapma çabaları oldukça kısıtlıydı.
8. Bilimsel camia, onun elde ettiği sonuçları tekrarlayamadı.
9. insanları denek olarak kullanmak için hiçbir zaman etik kurula başvurup izin almadı.
10. Deneylerinden birisi yanlış gittiğinde, deneklerini suda boğarak sonuclarını gizlemeye calıştı.
11. Denekleri tahmin edildiği gibi davranmadığında, onları örneklemden attı.
12. Sınıfa çok ender geldi, öğrencilerine sadece kitabı okumalarını söyledi.
13. Bazı kişiler, oğluna ders anlattığını söyler.
14. İlk iki oğrencisini öğrenmek için kovdu.
15. Sadece 10 gereksinim olmasına rağmen, öğrencilerinin çoğu sınavlarında kaldı.
16. Ofiste bulunduğu zamanlar çok düzensizdi ve genelde dağ tepesinde gerçekleşirdi.
17. Meslektaşları ile iyi çalışma ilişkisine dair bir belirti yoktu.


"Sonunda eşimle üstün kamu yararı gözeterek birlikteliğimizi evlilik kurumuna dönüştürmenin en iyisi olduğuna karar verdik. Milli beka açısından en az 3 çocuk yaparak, ruhsal ve psikolojik açıdan sağlıklı çocuklar yetiştirmenin en doğrusu olduğuna eşimle karar verdik. Kısmet olursa çocuklarımıza ‘Recep', ‘Tayyip' ve ‘Abdullah' adını vereceğiz. Türk aile yapısında ilk öğretilmesi gereken en az bir temel beceriyi de öğrendim ve geliştirdim: Misafir karşılama."

Bir de şey var: "Bizim için çarşaflı da, türbanlı da mayolu da aynıdır." ehueh.

En çok, fabrika servisinden inip kaldığım yere yürürken yalnız hissediyorum. Yazacağım bir şeyler, du bakalım.


Hiç yorum yok: