15 Ağustos 2010 Pazar

Polisevi - Gün 1

İnsanlar olgunluğu yaşla ilgili bir şey olarak görüyorlar, çok doğru değil. Yaşları ilerledikçe daha da olgunlaştıklarını düşünüyorlar, evleniyorlar, para kazanıyorlar, cool  olduğunu düşündükleri ilgi alanları edinip Kaş'a tatile gidiyorlar. Paytak paytak adımlarla, başlarını kaldırmadan annelerini izleyen ördek sürüleri gibiler. Ama anne ördek yok, en baştaki ördek en sondakini takip ediyor, bir çember oluşturmuşlar. Ördek işte, ehe.

"Tanrı dünyayı yaratırken bana sorsaydı, bugün çok daha güzel bir gün olurdu."

Stajımın ilk haftasını doldurdum. İstanbul'daki bir Kyk yurdundaydım. Oradaki herkesten çok içten bir şekilde nefret ettim. Dar omuzlu, ince kollu, göbekten dolgun, zekadan zayıf, haftada bir banyo yapan insanlar. Yurtta tuvaletlerde tuvalet kağıdı bulunmuyordu, kimsenin eksikliğini çektiğini sanmıyorum.

Metrobüsün içindeki insanlara bakarken düşünüyorum: Türkler mi çok çirkin yoksa alt-orta sınıf mı diye. Kötü beslenmeden böyle oluyor hep. Bu kadar çok çoğalmasanız tavşanlar gibi. Rızkını da vermiyor Allah işte, bir metrobüs dolusu şekilsiz canlı oluyor, ola ola. Herkes Küçük Sırlar'daki Ayşegül gibi olacak olsaydı hiç itirazım yoktu halbuki.


İnsanlara küçük yaştan itibaren zorunlu savaş ve şiddet karşıtlığı dersi verilmeli. Ancak o zaman kendimizi hepten yok etme ihtimalimiz biraz azalır. İnsanlar küçük yaşlarda iyi öğrenirlerse bir şeyi, hayatlarının sonuna kadar pek sorgulamadan o bilince sahip oluyorlar. Milyarlarca insan abidik masalların gerçekliğini sorgulamıyorken savaş karşıtlığı bilincini yerleştirmek de zor olmamalı.

O kadar bıyıkla nasıl üstinsan olunur lan üstinsanın o kadar kılı olmaz ehue. Bir de dün şeyi düşündüm. Jean-Paul Sartre'la msn'de konuşsak falan "Canım iyi hoş benimle konuşuyorsun bir gözün hep havalarda." desek de o da üzgün smiley gönderse. JP Sartre'den şöyle bir mesaj geliiyor ":(((" . Komik bence ehe, It's Always Sunny in Philedelphia da çok komik.

3 yorum:

Unknown dedi ki...

"Metrobüsün içindeki insanlara bakarken düşünüyorum: Türkler mi çok çirkin yoksa alt-orta sınıf mı diye. Kötü beslenmeden böyle oluyor hep. Bu kadar çok çoğalmasanız tavşanlar gibi. Rızkını da vermiyor Allah işte, bir metrobüs dolusu şekilsiz canlı oluyor, ola ola. Herkes Küçük Sırlar'daki Ayşegül gibi olacak olsaydı hiç itirazım yoktu halbuki."


Ne elitistsin lan :)

Unknown dedi ki...

Serena çok iyi olm ya.

Böyle bir ses tonu yok gerçekten :)

http://tinyurl.com/3amja2o

Buğra dedi ki...

euhueu ne adamsın kerem, ben dizi ilk başladığında söylüyodum hep kimse bakmıyodu bence de baya iyi:)