1 Ocak 2009 Perşembe

Dolmuşta Uyulacak Adab-ı Muaşeret Kuralları

Günde 4 kere dolmuşa binmemden ötürü dolmuş dinamiklerini önemsiyorum. Bu sebepten ötürü dolmuşta uyulması gereken adab-ı muaşeret kurallarını oluşturdum. Kurallar Ankara dolmuşlarını düşünerekten yazıldı ama diğer şehirlere de uyarlanabilir sanırım. Keşke her insanımız uysa bu kurallara, yolculuğumuz daha keyifli geçse..

- Sıranın arasına kaynak yapmamalıyız gibi kuralları geçiyorum. Öncelikle, dolmuşa bindiğimiz vakit paramızı hazırlamış olsak ne güzel olur.

-Örneğin 2 lira para vereceksek, yanımızda oturan kişi de bozuk para veriyorsa ,kendi paramızın üstünü yanımızda oturan kişiden temin ederek paraları birarada göndermeliyiz.

-Üstteki hususa mukabelen, bize iletilen bozuk paralar çok fazla çoğalırsa, arkamıza dönüp, "Bu kaç kişi?" veya "Bu tam mı?" falan gibi sorular sormamalıyız. Bozuk para yığınını önümüzdeki kişiye/şöföre iletmeliyiz.

-Arkadan kendisine iletilen parayı görmezden gelen, iletim zincirine girmemekte direnen kişi, çok afedersiniz, orospu çocuğudur. Binmeyin efendim dolmuşa, sanki siz de bir yetmiş vermiyormuş gibisinden nedir bu tavırlar böyle? Tahtırevanınıza binin öyle gidin, dolmuş ruhunu anlamamışsınız siz.

- Burda çok önemli bir noktaya temas etmek istiyorum. Oturan kısmın oluşturduğu para iletim zinciri, ayaktakilerin para iletim zincirinden ayrıdır. Ayaktakiler, parasını iletmesi için oturanlara verebilir, ama oturanlar ayaktakilere veremez. Bu kuralı genelde teyzeler bozuyor, hoş karşılamıyorum bunu.

-Lakin üstteki kuralın bir istisnası da şudur ki, önde öpüşen çift vb. varsa, onları rahatsız etmemek amacıyla ayaktakilere iletilebilir para.

-Para üstünüzü uzatan kişiye teşekkür edin.

-Olağandışı haller dışında dolmuşta kadınlara yer vermek hoş değil. Ayrımcılığa giriyor bu durum, normal insan onlar da.

-Yaşlı insanlar nasıl olsa biri yer verir düşüncesiyle binmesinler dolmuşa. Çok pis küfrediyorum onlara içimden. Oturmak istiyorlarsa beklesinler biraz daha, boş dolmuşa binsinler. Otobüsleri de var zaten bedava, sabah akşam geziyorlar oturarak, ama dolmuş otobüs değildir.

-Bazen şöför mahallindeki beyefendinin kulakları ağır işitebiliyor. Arkadan biri, gönderilmemiş para üstünü istiyor da, şöför bunu ısrarla duymuyorsa dolmuş ruhunun gereği olarak siz de "Hocam,5 lira üstü varmış." deyin. Bakın ne güzel, dolmuşta nasıl da sımsıcak bir ortam oluştu değil mi?

-Genelde söylemeseniz de olur, ama arkadan koşarak dolmuşa yetişmeye çalışan kişinin çok acelesi varmış gibi görünüyorsa "Hocam, gelen var." deyin.

-Bu kural toplumca kabul görmeyebilir. Ama bence dolmuşta kulaklığından dışarı bir miktar ses çıkaran kişilere hoşgörü göstermeliyiz. Müzik güzel birşey, dinlesinler işte. İlla ki birşey diyecekseniz, artist bir piçmişçesine, "O sesi biraz kısalım istersen." benzeri cümleler yerine "Hocam, müziğin sesini biraz kısabilir misiniz acaba?" gibi bir cümle kullanın.

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Buğracım yüzümü güldürdün hemde kulaklarıma varıncaya kadar..ahaha..

Ama bindiğin dolmuşun güzergahı bence oldukça önemli bir değişken bu teorinde. Uç bir örnek olucak belki ama ODTÜ dolmuşuyla Sincan dolmuşunda aynı tavırları sergilemek pek gerçekçi olmayabilir.