19 Kasım 2013 Salı

Bence her daim birilerine kiyasla daha basarisiz ve daha mutsuz olacagimiza göre vaktimizi kendimizi kaybetmeye calisarak gecirebiliriz.

Bir reklam, tanittigi ürünü pazarlamaya calisirken birkac farkli bilinc düzeyinde mesajlar veriyor. Dis tabakada faydaci mesaj ürünün yapmak istediginiz is icin yararli oldugunu söylüyor. Ikinci tabakada Baudrillard'in dedigi gibi ürünü aldiginiz zaman o ürünü kullanan relatif olarak yüksek sinifa mensup hissediyorsunuz. Zizek ücüncü bir katmandan bahsediyor. Bu katmanda ise reklam müsteriye, ürünü alirsa kendini gerceklestirebilecegi mesajini veriyor.

Bunlarin hepsi belli seviyelerde dogru. Bence bunlari herkes biliyor ve kimse umursamiyor. Hayatin her alaninda oldugu gibi burada da bir piyes oynaniyor. Müsteriler kendini gerceklestirmek pesinde degiller, yine de reklam söz konusu mesaji yeterince iyi verebilmis mi diye bakiyorlar. Eger, yeterli bulmazlarsa o ürünü almiyorlar. Ürünün kendilerine katabileceklerinden ziyade, ürünün kendilerinden bagimsiz degerini bu sekilde ölcüp karar veriyorlar.

Hiç yorum yok: